pulsat ne demek?
- Nabız gibi atmak
- Pulsate
nabız
- Kalp atışının sağladığı kan basıncından dolayı atardamarlara ve özellikle bilekteki atardamara parmakla basıldığında duyulan kımıldama.
- Eğilim, düşünce, niyet.
- Vuru
- Bk. vurum
- Ventrikül sistolünde fırlatılan kanın, önündeki kan kitlesine bir basınç yapması sonucu damar çeperi genişlemesi ve bu genişlemenin bir basınç dalgası durumunda bütün atardamar sistemi boyunca iletilmesi, nabız dalgası, sfigmus.
- Atar damarın vuruşu. Şah damarının atması. Kırmızı kan damarının oynaması hali.
- Hareket eden. (Osmanlıca'da yazılışı: nâbız)
- Sphygmus.
- Pulse.
pulsate
- Atmak, zonklamak
- Yürek gibi çarpmak
- Titreşmek, titremek, çarpmak
- Nabız gibi atmak
pulsate to
- titremek,atmak