psycholeptic ne demek?
- Ruhsal gerilimi azaltıcı
- Zihni, sessizliğe sevk edici
- Bkz. psikoleptik
ruhsal
- Ruhla ilgili olan, ruhi, tinsel, psikolojik, psişik.
- Ruh bilimi ile ilgili, ruh bilimsel, psikolojik.
- Ruhla ilgili olan, ruhi.
- ruhla ilgili olan, ruhi
- Psychological.
- Psychologic.
- Psychic.
- Psychical.
- Mental.
- Spiritual.
psikoleptik
- Psişik aktiviteyi deprese eden
- Bkz. psikoplejik
- Psycoleptic
psycholepsy
- Kişinin ruhsal hayatında durgunluk ve karamsarlık oluşması ile belirgin ani huy değişikliği.
- Bkz. psikolepsi
- Ruh düşümü
psycholagny
- Bellekte uyanan hayallerin kişide cinsel zevk yaratması durumu
- Bkz. psikolagni