premeditated ne demek?
- Önceden düşünülmüş
- Önceden tasarlanmış
- Önceden planlanmış
önceden
- Başlarken, başlangıçta, daha önce, evvelce.
- Ibtidâen.
Beforehand.
Before now.
Previously.
Aforetime.
Beforetime.
Ahead.
In advance.
Already.
premeditated design
- Önceden tasarlanmış
- Hazırlanmış plan
- Taammüt
premeditated murder
- Planlanmış cinayet
- Kasıtlı cinayet