precipitate ne demek?
- Çökelti
- Çökelmek, çökeltmek
- Düşürmek
- Hızlandırmak
- (yağmur/kar şeklinde) yere düşmek, yağmak
- Zamanından önce meydana getirmek
- Zemin hazırlamak
- Yüksek bir yerden aşağı atmak
- Acele ettirmek, hızlandırmak
- Tortu, çöküntü, rüsup
- Aceleci
- Baş aşağı düşen veya akan
- Düşüncesiz
- Acele ile yapılmış
- Birdenbire gelen veya olan, ani
çökelti
- Çökelme sonunda bir sıvının dibine çöken katı madde, tortu, toput.
- Bkz. çökelek.
- Çözünebilir antijenle antikorun birleşmesi sonucu büyük molekül ağırlıkta komplekslerin oluşumuna bağlı olarak oluşan çökelti, presipitin.
- Kimyasal reaksiyonun çözünmeyen ürünü, presipitat.
- Bir örneğin santrifüjden sonra dipteki çöken kısmı, presipitat.
- Dregs.
- Precipitate.
- Sediment.
- Detritus.
- Refuse parts.
precipitated calcium carbonat
- Çöktürülmüş kalsiyum karbonat
precipitated chalk
- Çöktürülmüş tebeşir