potansiyel denetleme yöntemi ne demek?
- Elektrikle ayrışım devresine, değişmeyen ya da belirli bir hızla değiştirilen poteansiyeller uygulayarak bunları karşılayan akım değişiminin ölçülmesi.
potansiyel
- Varlığı, gücü ortaya çıkmamış olan, gizil.
- Gizil güç.
- Bk. erkil
- Gizil güç
- Durum ya da konuma bağlı eylem yeteneği.
- Toprak ya da bir yüksekten sonsuz uzaklık gibi ölçünlere göre belirlenen ve elektrik ya da mıknatıssal olan yeğinliğinin bir uzaklık boyunca eski tümleviyle verilen bağıl nicelik.
- Potential.
- Back demand.
- Potency.
potansiyel adi hisse senedi
- Potential ordinary share
denetleme
- Denetlemek işi.
- Bir görevin yolunda yürütülüp yürütülmediğini anlamak için yapılan araştırma, denetim, bakı, teftiş, murakabe, kontrol.
- Bir oyunun yürürlükteki yasalara ve geleneklere aykırı olup olmadığını anlamak için yapılan inceleme. bk. sıkıdenetim.
- Bir filmin, yürürlükteki yasalara aykırı yönü ya da sakıncaları olup olmadığını anlamak amacıyla, kamuya sunulmadan önce, ilgililerce yapılan inceleme.
- Auditing.
- Checking.
- Supervision.
- Check.
- Inspectorship.
- Reappraisal.
yöntem
- Bir amaca erişmek için izlenen, tutulan yol, usul, sistem.
- Bilimde belli bir sonuca erişmek için, bir plana göre izlenen yol, metot.
- Bir sorunu çözüme götürmek için geliştirilen yollar.
- Bir işlemin yapılması yolu.
- Mode.
- Modus.
- Order.
- Practice.
- Procedure.
- Proceeding.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
potansiyelpotansiyel adi hisse senedipotansiyel alıcıpotansiyel artıkpotansiyel asitlikpotansiyel bariyeripotansiyel deliğipotansiyel denetlecipotansiyel dış açıkpotansiyel düşüşüpotansiyalizasyonpotansiyasyonpotansipotansdenetlemedenetleme başlangıcıdenetleme belgesidenetleme dizgesidenetleme kuruludenetleme kümesidenetleme modudenetleme raporudenetleme sonudenetleme sorusudenetledenetleçdenetdenet işlemdenetçidenetçi yazanağıdenetçilik