posture ne demek?

  1. Poz vermek
  2. Duruş, poz, vaziyet
  3. Hal, işlerin gidişi
  4. Zihni vaziyet, tefekkür hali
  5. Suni vaziyet vermek veya almak.
  6. Yapmacık tavır takınmak
  7. Taslamak

poz

  1. Resim ve fotoğrafta duruş
  2. Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre.
  3. Kurum, çalım.
  4. Fr. Fotoğraf alınırken kendine düzen vermek, tavır takınmak. Kımıldamadan durduğu halde kalmak.
  5. (en)Exposure.
  6. (en)Pose.
  7. (en)Time exposure.
  8. (en)Copy.
  9. (en)Posture.
  10. (en)Attitude.

postural

  1. Vücudun duruş şeklinin neden olduğu
  2. Vücudun duruş şekli ile ilgili
  3. (en)Of a standpoint, of a viewpoint; of a position, of a pose; of a stance; of a state, of a condition.
  4. Bkz. postüral

postural albuminuria

  1. Ortostatik albuminüri

Türetilmiş Kelimeler (bis)

posturalpostural albuminuriapostural hypotensionpostural proteinuriapostural syncopepostu deldirmekpostu işleyip kösele yapmakpostu kurtarmakpostu sermekpostuitrinpostpost abortumpost anesthetic rhabdomyolysispost bookpost box
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın