posture ne demek?
- Poz vermek
- Duruş, poz, vaziyet
- Hal, işlerin gidişi
- Zihni vaziyet, tefekkür hali
- Suni vaziyet vermek veya almak.
- Yapmacık tavır takınmak
- Taslamak
poz
- Resim ve fotoğrafta duruş
- Fotoğrafta objektifin açık kaldığı süre.
- Kurum, çalım.
- Fr. Fotoğraf alınırken kendine düzen vermek, tavır takınmak. Kımıldamadan durduğu halde kalmak.
- Exposure.
- Pose.
- Time exposure.
- Copy.
- Posture.
- Attitude.
postural
- Vücudun duruş şeklinin neden olduğu
- Vücudun duruş şekli ile ilgili
- Of a standpoint, of a viewpoint; of a position, of a pose; of a stance; of a state, of a condition.
- Bkz. postüral
postural albuminuria
- Ortostatik albuminüri