portatif ne demek?
- Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, seyyar
Bir köşede portatif bir çadır karyolası, bir küçük masa vardı.
S. F. Abasıyanık - Sökülüp başka yerde kurulma imkânı bulunan.
Folding.
Collapsible.
Foldaway.
Knockdown.
Transportable.
Movable.
Portable.
portatif alet
Takedown
portatif alıcı
- Bk. taşınabilir televizyon