polemik ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Söz dalaşı
Ödüller, sataşmalar, polemikler tek yankılanma yolu olup çıktı.
Adalet Ağaoğlu - (Edebiyat) Kalem kavgası
Kavgalarım, edebiyat polemiğinin en canlı örnekleriydi o zaman.
Y. Z. Ortaç - Siyaset, bilim, edebiyat alanında yapılan sert tartışma
- Polemic.
- Argument.
- Polemics.
söz
- Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük.
- Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi
- Kesinlik kazanmayan haber, söylenti.
- Bir işi yapacağını kesin olarak vadetme.
- Müzik parçalarının yazılı metni, güfte.
- Wordy.
- Word.
- Saying.
- Expression.
polemikçi
- Polemik yapan kimse
- Controverter.
polemikçilik
- Polemikçinin işi.