plumb the depths ne demek?
- Son raddeye varmak.
son
- Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
- En arkada bulunan.
- Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
- Uç, sınır.
- Olanca
- Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet.
- Olum.
- Etene.
- Etene.
- Bk. eş
plumb
- Doğrultmak, düzeltmek
- Su tesisatını kurmak
- Derinine inmek, ölçmek (derinlik), derinlemesine araştırmak
- Dikey duruş
- Dikey, şakuli, amudi
- Dosdoğru, dimdik
- Iskandil etmek, şaküle vurmak, şaküllemek
- Şakül, iskandil kurşunu
- Kurşunla kaplamak
- Tam
plumb bob
- Çekülün ucuna bağlı olan kurşun.
the
- Belirli durumlarda isimden önce kullanılır
- O (tarif edatı, harfi tarif, belirtme sıfatı)
- Ne kadar, o kadar (mukayese sıfatlarından evvel)
depths
- Derinlikler