pleasurabl ne demek?
- Hoş
hoş
- Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren.
- Bununla birlikte
- Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde.
- İyi, güzel.
Delectable.
Delicious.
Delightful.
Desirable.
Elegant.
Fragrant.
pleasurable
- Hoşa giden zevkveren
- Tatmin edici
- Zevkli, hoş, hoşa giden
pleasure
- İstek, irade
- Lezzet sevinç, keyif
- Zevk, sefa, haz
- Emir, irade
- Zevk vermek
- Zevk almak
- Memnuniyet