pitch ne demek?
- Düşmek, yalpalamak, sendelemek
- Ziftlemek, ziftle kaplamak
- Taş döşemek (yol)
- Zift
- Kur yapmak
- Çakmak, kurmak, yerleştirmek, yüklemek
- Akort etmek, perdesini ayarlamak (ses)
- İnsan kulağının algıladığı biçimiyle herhangi bir notanın ses frekansı değeri.
- Sunmak (mal)
- Bazı ağaçlardan çıkan çamsakızına benzer bir madde
- Atmak, flrlatmak
- Kurmak (çadır)
- Alçalma veya yükselme açısı
- En üst veya alt derece
- Meyil, eğim
- Eğimli olmak
- Sokaklarda satmak
- (vida) adım
- Atım, atış
- Atılan şey
- Geminin baş kıç vurması
pitch and toss
- Yazı tura
pitch angle
- Eğim açısı