pis ne demek?
- Leke, toz veya kirle kaplı olan, kirli, iğrendirici, murdar, mülevves.
- Kendinde pislik olan veya pislenmiş olan.
- Beğenilmeyecek durumda olan, kötü, zararlı
Şu pis dünyanın acılarında bile öyle bir tat var ki, her şeye razıyım.
R. N. Güntekin - Çirkin, sevimsiz olan
Demin o pis, ukala suratıyla sırıta sırıta yanıma yaklaştı.
R. N. Güntekin - Dinleyenleri utandıracak durumda olan (söz).
- İçinden çıkılması çok güç, karışık.
Dirty.
Filthy.
Messy.
Foul.
Obscene.
Augean.
Black.
Dingy.
Dungy.
Effing.
Frowzy.
Goatish.
Grimy.
Grubby.
Impure.
Mangy.
Miasmal.
Miasmatic.
Miry.
Mucky.
Nasty.
Obnoxious.
Offensive.
Scruffy.
Scummy.
Slimy.
Sluttish.
Sordid.
Squalid.
Unclean.
Grotty.
Repugnant.
Scrubby.
Scruff.
Slovenly.
Disgusting.
Vile.
Corrupt.
Cursed.
Insanitary.
Piggish.
Shitty.
Unwashed.
Venomous.
Verminous.
pis bıyık
- Kılları gür olmayan ve biçime girmeyen bıyık.
- Yakışıksız ve seviyesiz kimse.
pis bir şekilde
Dirtily.