pilav ne demek?
Kökeni: Farsça
- Pirinçten, bulgurdan veya kuskustan yapılan bir yemek
Servis tabağını pilavla doldurdu, tepesine de kale burcu gibi etleri dikti.
M. İzgü - Rice.
- Pilaff.
- Pilaw.
- Pilaf.
- Rice that has been cooked and is ready to be eaten.
- Pilau pilaf pilaff.
pilav gibi
- Dağınık ev, dolap, masa.
pilavdan dönenin kaşığı kırılsın
- Bir işle sonuna kadar uğraşılacağını, direnileceğini anlatmak için kullanılır.