piece of evidence ne demek?

  1. Tanıt

tanıt

  1. Tanıtlamaya yarayan belge veya herhangi bir şey, beyyine, hüccet.
  2. Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşünce süreci.
  3. (Lat. probare = sınamak, göstermek,tanıtlamak) : 1- Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşüncel süreç. 2-tanıtlamada öne sürülen şey;tanıtlamanın dayandığı temel.tanıtlamak: Usavurma yoluyle ya da tanık göstererek bir şeyin doğruluğunu ortaya koymak.
  4. (en)Proof.
  5. (en)Evidence.
  6. (en)Piece of evidence.
  7. (fr)Preuve
  8. (la)Probare

piece

  1. Eklemek, birleştirmek
  2. Parça, kısım, bölüm
  3. Dama taşı
  4. Satranç piyadeden yüksek taş
  5. Tüfek, top
  6. Parçalarını bir araya getirerek tamir etmek
  7. Parça eklemek, parça vurmak, yamamak
  8. Birleşmek
  9. Yamalamak, parça koymak

piece article

  1. Mal

of

  1. Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
  2. (en)Ugh!.
  3. (en)In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
  4. (en)Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
  5. (en)Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
  6. (en)Oil filters.
  7. (en)Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
  8. (en)Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
  9. (en)Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
  10. (en)Optional Form Source: US EPA.

evidence

  1. Kanıt
  2. Kanıtlamak, ispatlamak
  3. Delil, şehadet, ispat, tanıt
  4. Vuzuh, açıklık, aydınlık
  5. Şahit, tanık
  6. Belirtmek, açıklamak, göstermek
  7. Tasrih etmek, tavzih etmek
  8. İspat etmek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

piecepiece articlepiece by piecepiece conceptpiece de resistancepiece goodspiece ofpiece of advicepiece of cakepiece of chalkpiepie a la modepie chartpie counterpie crustofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın