pişirmek ne demek?

  1. Bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek bir duruma getirmek

    Kahvesini de pekâlâ kendi pişirebilecekken eşinin önüne getirmesini bekler.

    H. Taner
  2. Isı etkisiyle belirli bir kullanıma elverişli duruma getirmek.
  3. Çalışarak öğrenmek.
  4. Olgunlaştırmak

    Feleğin nice cevir ve mihneti, nice aldanışlar, nice hayal ve ümit kırılışları beni pişirmeye kâfi gelmedi.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  5. Bunaltacak kadar ısıtmak, yakmak.
  6. (en)To cook.
  7. (en)To cause to mature.
  8. (en)To cause a rash.
  9. (en)To learn well.
  10. (en)To irritate the skin.
  11. (en)To mature.
  12. (en)To ripen.
  13. (en)To fire.
  14. (en)To learn sth well.
  15. (en)Prepare.
  16. (en)Cook.

pişirme

  1. Pişirmek işi.
  2. Arpa, mısır ve patates gibi bazı yemlerin kimyasal ve/veya fiziksel özelliklerini değiştirmek veya sterilize etmek amacıyla sulu ortamda ısıtma işlemi.
  3. Boyalan, metal yüzeye sürüldükten sonra uygun sıcaklıkta tutup, kurumaları için ısıtma işlemi.
  4. (en)Baking.
  5. (en)Pan boiling.
  6. (en)Strike.
  7. (en)Kier boiling.
  8. (en)Cooking.
  9. (fr)Cuisson

pişirme çözeltisi

  1. (en)Kier boiling liquor, kiering liquor, scouring liquor.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

pişirmepişirme çözeltisipişirme haslığıpişirme jiggeripişirme kabıpişirpişirgeçpişirgiçpişiricipişiricilikpişipişi nazarpişi nazara getirmekpişigahpişik
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın