peddle ne demek?
- Seyyar satıcılık yapmak
- Önemsiz şeylerle meşgul olmak
- Bir yerden bir yere dolaşarak satmak
- İşportacılık yapmak
- Azar azar satmak
- Kapı kapı dolaşarak satmak
seyyar
- Belli bir yeri olmayan, gezici, gezgin.
- Kolay taşınabilen, katlanarak taşınabilir duruma getirilebilen, portatif
- Gezici.
- Bir yerde durmayıp yer değiştiren.
- Mobile.
- Portable.
- Ambulant.
- Ambulatory.
- Traveling.
- Travelling.
peddler
- İşportacı
- Dağıtıcı
- Dedikoducu, lafçı
- Seyyar satıcı
peddler of perfumes
- Kokucu