peş ne demek?
- Arka, art
Biz kuru canımıza razıyız, diye peşimizden geliyordu.
F. R. Atay - Elbisenin etek kısmı.
- Bazı giysilerin bol olması için yanlarına eklenen kumaş parçası.
- Bk. çarpıklık
The back.
The rear.
Gore, gusset.
çarpıklık
- Çarpık olma durumu, eğrilik
- Bir tahtanın, tablanın ya da işin yüzey düzgünlüğünün bozulması hali.
- Dağılımın simetrik olup olmadığına bakan bir ölçüm.
- Bir dağılımın, bakışımlı durumdan ya da aritmetik ortalama çevresindeki dengeden uzaklaşma eğilimi göstermesi.
Warp.
Crookedness.
Deformity.
Distortation.
Skew.
Distortion.
peş eklemek
Gusset.
peş kesmek
Gore.