payidar ne demek?
Kökeni: Farsça
- Kalıcı, sonsuza kadar yaşayacak olan.
Böyle bir siyaset, sabit ve payidar bir membadan çıkar.
M. Ş. Esendal - Ebedi.
Benim Naciz Vucudum Elbet Bir Gün Toprak Olacaktır Fakat Türkiye Cumhuriyeti İlelebet Payidar Olacaktır.
M. K. Atatürk - İyice yerleşmiş, sağlam, devamlı, sürekli
- Kalıcı, devamlı, sabit.
- Saygın, rütbeli.
- Pây-dâr
Enduring.
Lasting.
Permanent.
payidar kalmak
- Kalmak, yok olmamak, yaşamak
- Bkz. payidar olmak
payidar olmak
- Kalmak, yol olmamak
- Varlığı devam etmek, yaşamaya devam etmek