payee ne demek?
- Ödeme yapılan kimse, alacaklı
- Kendisine borç ödenen kimse, alacaklı kimse.
paye
- Rütbe.
- Foşur foşur ses çıkarmak.
- Derece.
- Aşama.
- Basamak; merdiven basamağı.
- İkizlerin bir yıldızı, Cevza burcu.
- Bir kadın adı.
- The British system of withholding tax.
- Pay-As-You-Earn method of income tax collection.
- Pay-As-You-Earn.
paye vermek
- Değer, önem vermek.
- Dignify.