pasif ne demek?
- Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisine katlanan, edilgin
Yalnız müdafaa hâlinde ve pasif bir mücadeleyi sevdiğini zannettim.
P. Safa - Çekingen, durgun
Dolmabahçe, bir sis bulutu gibi silik, sessiz ve pasif, âdeta varlığından utanır gibi uzanmaktadır.
H. Taner - Edilgen.
- Bir mal varlığı üstünde etki yapan, para ile değerlendirilebilir borç ve yükümlülüklerin toplamı.
- Edilgen
- Aktif olmayan.
- Elektronikte güç üreten ve de sinyal üreten parça.
- Bk. dingin
- Passive.
- Inactive.
- Non-violent.
- Nonviolent.
- Quiescent.
- Liabilities.
- Liability.
- Debit side of a balance sheet.
- Debtor's figure.
- Debtor side.
- Liability item.
- Passif
dingin
- Sakin, durgun
- Hareket etmeyen, kımıldamayan.
- Gücü tükenmiş, yorgun, mecalsiz.
- Kimyasal tepkimeye girmeyen.
- Serene.
- Inert.
- Motionless.
- Static.
- Stationary.
- Exhausted.
pasif aglütinasyon testi
- Partiküller üzerinde kaplanmış eriyebilir antijenlerin antikorlarla bağlanması esasına dayanan bir serolojik test.
- Passive agglutination test.
pasif araç
- Passive gear