pasaj ne demek?
Kökeni: Fransızca
- İçinde dükkânlar bulunan, üzeri kapalı veya açık çarşı
Yemeğini son günlerde oracıkta, pasaj içindeki Macar lokantasında yiyordu.
R. H. KarayPasajın demir kapıları kapanırken önde hocaları, dört delikanlı çakırkeyif dışarı çıkıyordu.
Hasan Pulur - Bir yazıdan, bir eserden alınan bölüm, parça
Roman veya hikâyede güzel pasajlar hâlinde bizi sürükleyecek bu şiir ne yazık ki, bir hikâye içinde değil!
S. F. Abasıyanık - Geçiş
- Bk. alt kültür
- Kültür mikroorganizmalarının taze bir besi yeri ortamına aktarma işlemi.
- Passage.
- Passageway.
- Arcade.
- Alley.
- Gangway.
- Arcade with shops.
- Precinct.
- Covered shopping arcade.
- Passageway lined with shops.
- Sub-culture, passage.
alt kültür
- Hücrelerin belli bir yoğunlukta hücre içeren kültürlerde çoğalmalarını ve devamlılıklarını sağlamak amacıyla başka bir besi yerine aktarılması işlemi. Bitki doku ya da aşısının birbirini takip eden bölünmelerinden sonra besi yerinin belirli aralıklarla değiştirilmesi. Pasaj.
- Hücrelerin belli bir yoğunlukta hücre içeren kültürlerde çoğalmalarını ve devamlılıklarını sağlamak amacıyla başka bir besi yerine aktarılması işlemi.
- Subculture, passage.
- Subculture.
- Sous-culture, subculture
- Sub: altında; cultura: ekin
pasa
- (I) Ekmek yapılmak üzere hazırlanan hamur topaklarının içine dizildiği dikdörtgen biçiminde tahta araç. (*Senirkent -Isparta; *Refahiye -Erzincan; *Bor -Niğde)
pasa bezi
- Pasanın içine konan bez örtü. (*Senirkent -Isparta)