parenthetical sentence ne demek?
- Ara cümle
ara
- Aralık.
- İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe.
- İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla.
- Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi
- Toplu bulunan nesnelerin veya kimselerin içi
- Bir oyunda, bir filmde dinlenme süresi, antrakt.
- Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları.
- Futbol oyununun kırk beşer dakikalık iki devresi arasında verilen on beş dakikalık dinlenme süresi.
- Sinemalarda gösterim başlarında ya da ortalarında verilenara.
- Takımların oyunarasında aldıkları birer dakikalık dinlenme ve yönelge alma süresi. Bir takım bütün bir oyun süresince ancak dörtara alabilir. Buara dakikaları oyun süresinin dışında kalır.
parenthetical
- Paranteze benzer
- Arada belirtilen
- Parantez içinde
parenthetically
- Parantez içinde olarak
sentence
- Cümle, tümce
- Mahkum etmek, hakkında hüküm vermek
- Ceza vermek, hüküm giydirmek
- İlam, karar, hüküm
Türetilmiş Kelimeler (bis)
parentheticalparentheticallyparentheticparenthesesparenthesisparenthesis sentenceparenthesisedsentencesentence beginningsentence completionsentence methodsentence of a courtsentence of nullitysentence of statementsentence schemasentence stresssentence structuresentesentsent aftersent backsent forsent forward