parasızlık ne demek?
- Parasız olma durumu
Artık hicretlerin, parasızlıkların, hastalıkların adi ve çirkin üzüntüleriyle titremeye razı değildi.
P. Safa - Lack of money.
- Penury.
- Impecuniosity.
- Want of money.
- Pennilessness.
parasız
- Parası olmayan.
- Yoksul
- Para verilmeden elde edilen, bedava
- Para verilmeksizin, parasız olarak, bedavadan, bedava.
- Complimentary.
- Free.
- Impecunious.
- Pushed.
- Short.
- Stranded.
parasız
- Parası olmayan.
- Yoksul
- Para verilmeden elde edilen, bedava
- Para verilmeksizin, parasız olarak, bedavadan, bedava.
- Complimentary.
- Free.
- Impecunious.
- Pushed.
- Short.
- Stranded.
parasız bırakmak
- Clean out.