paralı televizyon yayını ne demek?

1. Pay per view.

pay

1. Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm, hisse.
2. Eşit bölüm.
3. Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane alındığını gösteren sayı: paydanın üstüne yazılarak yatık bir çizgi ile ondan ayrılır.
4. Ayak
5. Apportionment.
6. Hence, figuratively: To compensate justly; to requite according to merit; to reward; to punish; to retort or retaliate upon.
7. To discharge, as a debt, demand, or obligation, by giving or doing what is due or required; to deliver the amount or value of to the person to whom it is owing; to discharge a debt by delivering.
8. To discharge or fulfill, as a duy; to perform or render duty, as that which has been promised.
9. To give or offer, without an implied obligation; as, to pay attention; to pay a visit.
10. To give a recompense; to make payment, requital, or satisfaction; to discharge a debt.

paralı

1. Parası çok olan, zengin (kimse).
2. Para karşılığında sağlanan, bedava olmayan.
3. Üzerinde yuvarlak ve irice benekleri olan.
4. Paid.
5. Paying.
6. Coin-operated.
7. Coin-op.
8. Moneyed.
9. Rich.
10. Wealthy.

paralı ana yol

1. Pike

televizyon

1. Vericiden iletilen dalgaların görüntü ve ses olarak görünmesini ve duyulmasını sağlayan aygıt, televizyon alıcısı.
2. Fr. Elektromanyetik dalgalar vasıtasıyla hareketli veya hareketsiz şekillerin resmini uzaklara nakletme usulü.
3. Elektromanyetik dalgaları canlı resim haline getiren ve eğitim alanında kendisinden etkili biçimde yararlanılan araç.
4. Television.
5. Boob tube.
6. Gogglebox.
7. Telly.
8. The tube.
9. Tele.
10. The box.

Türetilmiş Kelimeler (bis)