panter ne demek?
- Pars
Adamın son panterini ben vurdum, neslini ben tükettim.
R. H. Karay - Bk. pars
- Panther.
- One who pants.
- Keeper of the pantry; a pantler.
- Net; a noose.
pars
- Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan, leopar, panter, pelenk (Felis pardus).
- Etçiller (Carnivora) takımının, kedigiller (Felidae) familyasından, 120 cm kadar uzunlukta, 75 cm kadar kuyruğu olan, tarçın renginde ve rozet biçiminde benekleri olan, Asya ve Afrika'da bulunan bir tür. Leopar, panter.
- Bölüm, kısım.Dgr.: anat. pars
- yırtıcı bir hayvan
- Dine bağlı kimse.
- Panther.
- Leopard.
- Léopard
- Leopard, panther
- Felis pardus
pars
- Kedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan, leopar, panter, pelenk (Felis pardus).
- Etçiller (Carnivora) takımının, kedigiller (Felidae) familyasından, 120 cm kadar uzunlukta, 75 cm kadar kuyruğu olan, tarçın renginde ve rozet biçiminde benekleri olan, Asya ve Afrika'da bulunan bir tür. Leopar, panter.
- Bölüm, kısım.Dgr.: anat. pars
- yırtıcı bir hayvan
- Dine bağlı kimse.
- Panther.
- Leopard.
- Léopard
- Leopard, panther
- Felis pardus
pantechnicon
- Mobilyacı, ev taşıma kamyonu
- Her türlü eşya satılan mağaza
- Eşya taşımaya mahsus yük arabası veya kamyon.
pantechnicon van
- Ev taşıma kamyonu