pabuç ne demek?
- Ayakkabı
Ökçesi basık pabucunun içinde kara ve çatlak topuklu ayakları ellerinden ziyade ortadadır.
Y. K. Karaosmanoğlu - Masa, sandalye vb. mobilyaların ayaklarına takılan metal veya plastik eklenti.
- İletken telleri elektrik birimlerine bağlayan veya cıvatalı bağlantıyı sağlayan parça.
- Bina kolonlarının temeldeki basma yüzeyinin geniş ve daha güçlü olarak yoğunlaştırılmış bölümü.
- Karartıcıda bulunan bobin boyunca kayarak ışığın voltajını indirip yükselten iletken.
- Bk. durduraç pabucu
- Shoe.
- Planchette
ayakkabı
- Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç.
- Shoe.
- Footwear.
- Pump.
durduraç pabucu
- Durduraç çanağına sürtünen durduraç tabanının bağlandığı yarım ay biçimindeki parça.
- Brake shoe.
- Bremsbacke
- Mâchoire de frein
pabuç bağı
- Shoelace.
pabuç bırakmamak
- Aldırmamak, korkmamak, yılmamak.
- Meydan bırakmamak.