pürüzsüz ne demek?
- Pürüzü olmayan
Yüzü bir sabah gibi düz ve pürüzsüzdü.
K. Hulûsi - Düzgün, falsosuz (ses)
Pürüzsüz, billur gibi sesleri İncirlik, Kanlıdere taraflarını çın çın öttürüyordu.
O. C. Kaygılı - Smooth.
- Clean-cut.
- Sleek.
- Glabrous.
- Glare.
- Glazed.
- Fluently.
- Even.
- Fluent.
- Without a hitch.
- Free of problems.
- Sharp.
pürüzsüz ve parlak
- Satin, satiny.
pürüzsüz yüzey
- Düz yapısından dolayı, parmak ve avuç izini oluşturan kalıntıların tespit edilmesinin kolay olduğu yüzey.
- Smooth surface.