oscitation ne demek?
- Esneme
- Ayakta uyuma
- Dikkatsizlik
esneme
- Esnemek işi
- Nefes vermeyi takiben ağzın genişçe açılıp ağız boşluğunun yutağa kadar görülmesi biçiminde uzun bir nefes alma olayı.
- Yawn.
- Resilience.
- Flexion.
- Shimmy.
- Stretch.
- Stretching.
- Yawn, gape.
oscitant
- Uyusuk
- Ağzı açık, esneyen
- Uyuşuk, uykusu gelmiş
oscillate
- Sallanmak, sallandırmak
- Bocalamak
- Salınmak, gidip gelmek
- Dalgalanmak, çalkanmak
- Tereddüt etmek
- Sarkaç gibi sallanmak