orders of exchange ne demek?
- Borsa buyrukları
borsa
- Bazı tüccarların ve özellikle sarraflarla değerli kâğıt ve tahvil alışverişiyle uğraşanların alım satım ve değişim amacıyla devlet denetimi altında iş yaptıkları yer
- Mal, hizmet, altın, döviz ve menkul değerlerin belirli kurallar çerçevesinde alım ve satım işlemlerinin yapıldığı ortamlar. krş. piyasa
- (Ticarette) Vasıfları belli ölçülere uyan yani standartlaştırılabilen malların örnekleri üzerinden alım satımının yapıldığı devlet kontrolü altında teşkilatlanmış pazar yeri.
- Stock market.
- Stock exchange.
- Money-market.
- Share market.
- Bourse.
- Exchange.
- Market.
orders
- Belirli zamanda ve yerde askerlik görevine gitme ile ilgili yazılı resmi talimatlar
order
- Düzen.
- Order.
- Emir vermek, emretmek, buyurmak
- Ismarlamak, sipariş etmek
- Düzenlemek, sıraya koymak, tertip etmek
- Düzen, nizam, sıra: dizi
- Usul, yol, kural
- Emir, yönerme, buyrultu
- Ismarlama, sipariş
- Havale
of
- Sıkıntı, bezginlik, usanç, acı, yorgunluk vb. duyguları belirten bir söz
- Ugh!.
- In a general sense, from, or out from; proceeding from; belonging to; relating to; concerning; used in a variety of applications; as: Denoting that from which anything proceeds; indicating origin, source, descent, and the like; as, he is of a race of kings; he is of noble blood.
- Denoting possession or ownership, or the relation of subject to attribute; as, the apartment of the consul: the power of the king; a man of courage; the gate of heaven.
- Denoting the material of which anything is composed, or that which it contains; as, a throne of gold; a sword of steel; a wreath of mist; a cup of water.
- Oil filters.
- Denoting part of an aggregate or whole; belonging to a number or quantity mentioned; out of; from amongst; as, of this little he had some to spare; some of the mines were unproductive; most of the company.
- Prep w dat , from, out of, of, away from, contrary to, by.
- Denoting that by which a person or thing is actuated or impelled; also, the source of a purpose or action; as, they went of their own will; no body can move of itself; he did it of necessity.
- Optional Form Source: US EPA.
exchange
- Bozdurmak, bozmak
- Değiş tokuş etmek
- Telefon santralı, merkez
- Karşılıklı olarak yapmak
- Almak, çevirmek
- Karşılıklı alıp vermek
- Takas etmek, değiştirmek
- Değişme, trampa
- Mübadele etmek, trampa etmek
- Yerini alma
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ordersorderorder aboutorder armsorder at magnitudeorder awayordealordeal by fireordentlichordorda burdaordainordainedordainmentofof a certain ageof a certain lengthof a certain qualityof a collapseof a deviceof a good familyof a hogof a kindof a moment agooo henryo ağır yaralıo anda söylemeko anda uydurmak