onaylamak ne demek?
- Yapılan bir işi doğru ve yerinde bularak kabul etmek, tasdik etmek
Bu kitabın ahlak bozucu olduğunu elbet siz de onaylarsınız.
S. Birsel - Denetlemek, doğrulamak.
- Icâzet vermek, tasdîk etmek.
- Bk. doğrulamak
- Ratify.
- Affirm.
- Authorise.
- Authorize.
- Acknowledge.
- Endorse.
- Indorse.
- Verify.
- Validate.
- Accept.
- Attest.
- Bear out.
- Certify.
- Corroborate.
- Countersign.
- Grant.
- Hear.
- Homologate.
- Legiti.
- Accede.
- Applaud.
- Carry.
- Countenance.
- Favour.
- Okay.
- Pass.
- Recognize.
- Sanction.
- Subscribe.
- Uphold.
- To approve.
- To ratify.
- To applaud.
- To accept.
- To accede.
- To countenance.
- To okay.
- To ok.
- To certify.
- Hold with.
- Give countenance to.
- Lend countenance to.
- Approve.
- Confirm.
onaylama
- Onaylamak işi, tasdik.
- Optes'Te, mukayese sonucu aynı kişiye ait olduğu tespit edilen izlerden, daha iyi kalitede olanın veri tabanına kaydedilmesi için onaylanması.
- Bk. alındı
- Carriage.
- Appro.
- Confirmation.
- Approval.
- Ratification.
- Certification.
- Acceptance.
onaylama hatası
- Approval error