olgunlaşmak ne demek?

  1. Meyve olgun duruma gelmek.
  2. İnsanın bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş olmak

    O zamanlar hepsi de daha gençti, bugün yaşlandılar, elbette daha olgunlaştılar.

    N. Ataç
  3. (en)Blossom.
  4. (en)Mature.
  5. (en)Mellow.
  6. (en)Ripen.
  7. (en)To ripen.
  8. (en)To mature.
  9. (en)To mellow.
  10. (en)To become ripe / mature.
  11. (en)Head.
  12. (en)Maturate.
  13. (en)To cut one's wisdom teeth.

olgunlaşma

  1. Olgunlaşmak işi.
  2. Tam bir şekilde farklılaşmış ve işlevsel duruma geçmiş olan ergin olma durumu; eşeysel olgunluğa erişme. Matürasyon.
  3. Erken evresi körpe, geç evresi kartlaşmış olarak ifade edilen bitkinin gelişim evresi, vejetasyon.
  4. Tam olarak farklılaşmış ve işlevsel duruma geçmiş olan ergin olma durumu, eşeysel olgunluğa erişme, matürasyon.
  5. (en)Ripening.
  6. (en)Vegetation.
  7. (en)Maturing.
  8. (en)Efflorescence.
  9. (en)Elaboration.
  10. (en)Maturation.

olgunlaşma aşamasındaki toplum

  1. Modern teknoloji kullanımı ve kitlesel üretim yönteminin yaygınlaştığı, ekonomide sanayi kesiminin ağırlıklı hale geldiği Rostowgil büyüme aşamalarının dördüncüsü.
  2. (en)Society in drive to maturity stage.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

olgunlaşmaolgunlaşma aşamasındaki toplumolgunlaşma enstitüsüolgunlaşma faktörü mpfolgunlaşma ilkesiolgunlaşolgunlaşan
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın