olgucu ne demek?
- Olguculukla ilgili olan, olguculuk yanlısı kimse, pozitivist.
Positivist; positivistic pozitivist.
olguculuk
- Bu çığırın gerçekçilik akımını doğuran edebî eserlerde uygulanmış biçimi.
- Araştırmalarını olgulara, deneylere, gerçeklere dayayan, fizik ötesi açıklamaları kuramsal olarak olanaksız ve yararsız gören Auguste Comte'un açtığı felsefe çığırı, pozitivizm.
- Bilginin * Fr. phénomène, İng. phenomenon karşılığı Ruhbilim Terimleri Sözlüğü'nde görüngü terimi önerilmiştir. gözlenebilen olgularla sınırlı olduğunu, toplum ve felsefe sorunlarının olgulara dayanılarak ancak deneysel bilimlerin yardımıyle çözülebileceğini ileri süren öğreti.
Positivism.
olgu
- Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vakıa
- Varlığı deneyle kanıtlanmış şey.
- Edebî eserlerde olayı geliştiren davranış, iş.
- (Lat. factum = yapılmış olan) : Düşünülmüş olanın karşıtı, olmuş olan, gerçek olan, gerçekleşmiş olan.
- Öykülü bir filmin, bir televizyon oyununun konusunu oluşturan olaylar dizisi. Bu konuyu başlatan, geliştiren, sonuca ulaştıran olayların sıralanmasından oluşan durum.
Fact.
Event.
Phenomenon.
Event vakıa.
Action.