olasılık ne demek?
- Bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, ihtimal
O gün biyolojicinin yazılı yapma olasılığı vardı.
Ç. Altan - O zamana kadar yapılan deneylerle bir olayın ortaya çıkmasının beklenilmesi, ancak yine de tam bir kesinliliğin bulunmaması durumu.
- Gerçekleşen durumlar sayısının gerçekleşebilecek tüm durumlar sayısına oranı; olasılık 1'den küçük bir sayıdır, en çok 1 olabilir.
- Herhangi bir biyolojik olayın tekrarlanma şansı. Örneğin: Kalıtsal özelliklerin dölden döle geçme şansının veya tesadüfünün matematiksel hesaplanması. İhtimaliyet.
- Bir olayın aynı koşullar altında değişik biçimlerde ortaya çıkması esnasında kaydedilecek uygun öge ve öğeler sayısının tüm öğeler sayısına oranı.
- Probability.
- Contingency.
- Potentiality.
- Possibility.
- Chance.
- Odds.
- Eventuality.
- Expectation.
- Likelihood.
- Plausibility.
- Presumption.
- Prospect.
- Verisimilitude.
- Eventuality ihtimal.
- Liability.
- Lookout.
- Wahrscheinlichkeit
- Probabilité
olasılık aksiyomları
- Bk. olasılık belitleri
olasılık belitleri
- Bk. Kolmogorov belitleri, olasılık.
- Axioms of probability.