okutmak ne demek?
- Okumasını, öğrenim görmesini sağlamak.
- Okuma işini yaptırmak
Kumandan paşaya bu akşam şiir okutmak istiyoruz.
F. R. Atay - Ders vermek, bir konu üzerinde yetiştirmek.
- Satarak elinden çıkarmak
Bana iki sandık çay verdi. Bunları al okut! dedi.
S. F. Abasıyanık - Instruct.
- Teach.
- Educate.
- To teach.
- To instruct.
- To educate.
- To palm sth off.
- To fob sth off on/onto sb.
- To make or let sb read sth.
- To make it possible for sb to be educated.
- To get sb educated.
- To sell.
- To let sth go.
- Flog off.
- School.
- Trade off.
okutma
- Okutmak işi
okutmamak
- (neg. form of okutmak) instruct, teach, educate.