odds and ends ne demek?
- Ufak tefek şeyler
- Döküntüler, ıvır zıvır
ufak
- Boyutları normalden küçük.
- Yaşça daha küçük olan
- Makam, derece bakımından geri olan
- Önemsiz, çok az
- Small.
- Little.
- Petit.
- Petty.
- Piccolo.
- Peddling.
odds and sods
- Kalıntılar, artıklar
- Ivır zıvır, ufak tefek şeyler
odds
- Şans, ihtimal
- Kavga, anlaşmazlık
- Avantaj, olasılık
- Zayıf tarafa verilen üstünlük
- Eşitsizlik, fark, üstünlük
- Bir bahiste konulan paralar arasındaki oran farkı
- İhtimal oranı
and
- Yemin içmek, yemin etmek.
- (İngilizce) ve, ile, de
- (bağlaç) ve, de, ile
ends
- Bitiş