numune ne demek?
Kökeni: Farsça
- Göstermelik.
Ahlak bozukluğu adına ne kadar rezillik varsa, her biri için orada numuneler bulunabilir.
A. Rasim - Misal.
- Örnek.
- Herhangi bir maddenin bütün özelliklerini içeren küçük bir kısmı.
- Sample.
- Specimen.
- Pattern.
- Model.
- Norm.
- Piece.
- Specimen örnek.
- Example.
- Exemplar.
- Exemplification.
- Set form.
- Paradigm.
- Paragon.
- Pattern reference.
- Reference pattern.
- Precedent.
- Tip- on.
- Type.
numune alınma ihtimaliyeti
- Bk. örneğe girme olasılığı
numune alma
- Bk. örnek seçme