nişanlılık ne demek?
- Nişanlı olma durumu, yavukluluk
Dayımla yengem, bu ağzı süt kokan masum kızın birkaç saat içinde nişanlılığını haber alınca şaşırdılar.
R. N. Güntekin - Yavukluluk.
nişanlı
- Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı, nişanlı, yavuklu
- Belirleyici bir işareti, alameti, nişanı olan kimse.
- Yavuklu.
Engaged to be married.
Affianced.
Intended.
Fiance.
Fiancée.
Betrothed.
Fiancée, fiancee.
nişanlı kağıt
- Padişah, sadrazamla birlikte savaşa gittiğinde, sadrazamlık kaymakamına, gereğinde kullanılmak ve sonra hesabını vermek üzere verilen tuğralı, boş, padişah buyruğu kâğıtları.