narrow circumstances ne demek?
- Darlık, yoksulluk, fakirlik
narrow
- Daraltmak, kısmak
- Dar, ensiz
- Sınırlı
- Dar düşünceli, dar fikirli
- Darlık içinde
- Cüzi, az
- Sıkı, dikkatli
- Daralmak
narrow an argument down
- Bir tartışmayı açıkça belirlemek
- Bir tartışmayı daraltmak
circumstances
- Zenginlik, varlık
- Şartlar, koşullar
Türetilmiş Kelimeler (bis)
narrownarrow an argument downnarrow angle beamnarrow angle lighting fittingnarrow band frequency modulatornarrow boatnarrow circlenarrow coastnarrow downnarrow escapenarragansettnarragansett turkeyNarragenset hindisinarratenarratedcircumstancescircumstances durumlarcircumstances of ones lifecircumstancecircumstanced