narrow circumstances ne demek?

  1. Darlık, yoksulluk, fakirlik

narrow

  1. Daraltmak, kısmak
  2. Dar, ensiz
  3. Sınırlı
  4. Dar düşünceli, dar fikirli
  5. Darlık içinde
  6. Cüzi, az
  7. Sıkı, dikkatli
  8. Daralmak

narrow an argument down

  1. Bir tartışmayı açıkça belirlemek
  2. Bir tartışmayı daraltmak

circumstances

  1. Zenginlik, varlık
  2. Şartlar, koşullar

Türetilmiş Kelimeler (bis)

narrownarrow an argument downnarrow angle beamnarrow angle lighting fittingnarrow band frequency modulatornarrow boatnarrow circlenarrow coastnarrow downnarrow escapenarragansettnarragansett turkeyNarragenset hindisinarratenarratedcircumstancescircumstances durumlarcircumstances of ones lifecircumstancecircumstanced
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın