naklen yayın aracı ne demek?
- Bk. yayın arabası
yayın arabası
- Ufak bir televizyon işliğini andıran ve işlik dışındaki olayları, izlenceleri doğrudan doğruya yayınlamakta ya da mıknatıslı görüntü kuşağına saptamakta kullanılan büyük taşıt.
- Television car (reporting van, outside broadcast van), outside broadcast vehicle, mobile outside broadcast unit, mobile control room, MCR, mobile unit (television unit, transmission van), (ABD) mobile.
- Übertragungswagen, Ü-Wagen, Fernsehübertragungswagen, Kamerawagen, Fernsehaufnahmewagen, Übertragungszug, Ü-Zug, Aufnahmezug, Aufnahmewagen, Bildaufnahmewagen, Fernsehübertragungszug
- Unité de télévision mobile, car de reportage (télévision), voiture de prise de vues (télévision)
naklen yayın locası
- Bk. yayın bölmesi
naklen yayın yapmak
- Relay.
yayın
- Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan veya radyo, televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, neşriyat.
- Radyoyla yapılan sesyayını; radyoyayını
- Bir televizyonyayınında, izlenceyle ilgili sesinyayını; sesyayını
- Elektromıknatıs dalgaların özelliklerinden yararlanılarak ses ve resim imlerinin gönderilmesi; ses ve resimyayını
- Bir televizyon vericisinin, görüntü ve ses imlerini almaçlarda izlenmek üzere göndermesi
- Bu görüntü ve ses imlerinin tümü; izlence; televizyonyayını.
- Kemikli balıklar (Teleostei) takımının,Yayın balığıgiller (Siluridae) familyasından, 3 m kadar uzunlukta, vücudu uzun ve çıplak, Avrupa ve Anadolu'da yaşayan kemikli balıkların en büyüğü olan bir tür.
- Şerit arakonakçılarından, başı büyük, ağzı geniş, derisi pulsuz, eti yenir bir balık türü.
- Catfish.
- Sheatfish.
aracı
- Ara bulucu.
- Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt.
- İki şey arasında, bağlantı kuran kimse, vasıta.
- Hakim, yargıç.
- Mutavassıt, delil.
- İhracatçının ihracattan doğan alacaklarının büyük bir bölümünün malın yüklenmesinden hemen sonra, kalan kısmının ise para, malı alandan tahsil edildiğinde bir aracı banka tarafından ödenmesini sağlayan kredi veya yatırım tekniği.
- Ruhötesi deneylerinde, ruhlarla insanlar arasındaaracılık ettiğini ileri süren kişi.
- Bkz. mediyatör, nörotransmiter
- Bk. arakonakçı.
- Uzlaştırıcı, anlaşma sağlayan.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
naklen yayın locasınaklen yayın yapmaknaklen yayınnaklen yayınlamaknaklennaklen yayımlamaknaklenyayın arabasınakledennakledicinakledici şey veya kimsenakledilebilirnakledilecek hesapnaklnaklbendnaknakanakabilnakabulnakafiyayınyayın alanıyayın arabasıyayın aracıyayın arasında verilen haberyayın balığıyayın balığıgilleryayın bantlarıyayın bölgesiyayın bölmesiyayıcıyayıcı elektrotyayıcı ışıklıkyayıcı kavşağıyayıcı öğe