nahak ne demek?
- Haksız, gereksiz
Talihin sana bilasebep verdiği nahak bir mükâfatın kıymetini takdir edemiyorum.
Ö. Seyfettin - Boşuna, boş yere.
- Haksız, beyhude, boş. (Osmanlıca'da yazılışı: na-hak)
- Unjust, wrong; unjustified.
- Ââ yere unjustly, wrongfully, unjustifiably.
nahak yere
- Haksız, gereksiz olarak, boş yere, boşuna
- Zarf.
naha
- Boyun kemiğindeki beyaz iliğe varana kadar kesmek.