naçizane ne demek?
Kökeni: Farsça
- Önemsiz bir şey olarak, haddi olmayarak
Bunun için sizlere, naçizane, bir tavsiyem olacak.
T. Buğra - Çok küçük, önemsiz bir şey olarak.
- Çok ehemmiyetsiz olarak. Pek ufak olarak.
- Humbly.
- With great modesty.
- Humble.
- Insignificant.
- Worthless.
naçiz
- Değersiz, önemsiz
- (Na-çiz) f. Çok küçük, ehemmiyetsiz şey, değersiz, hükümsüz.
- Humble.
- Insignificant.
- Worthless.
- Worthless değersiz.
- Önemsiz.
naçizı
- Naçizlik, ehemmiyetsizlik, kıymetsizlik, değersizlik. (Osmanlıca'da yazılışı: na-çizî)