must ne demek?
- Şart veya gereklilik belirtir
You must do it. / Onu yapman şart.
- Gerekmek.
- Kesin, kesinlikle, mutlaka
- - meli, -malı (gereklik, zorunluk, ihtimal ve kesinlik belirtip geçmiş veya şimdiki zaman için kullanılan çekimsiz bir fiil)
You must come to see us. / Bizi ziyaret etmelisin.
- Kuvvetli tahmin belirtir.
You must be freezing. / Dondun herhalde.
- Şart, gereklik
In the summer a mosquito net is a must. / Yazın cibinlik şart.
- Şıra.
- Meli
- Kızmış (erkek fil veya deve)
- Kızgınlık
- Kızgın fil.
- Küflülük, küf kokusu.
must i pay to park here
- Park ücreti ödemem gerekiyor mu
mustabır
- (Sabr. dan) Sabreden.