muazzam ne demek?

  1. Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman

    Muazzam, biraz da esrarlı, karanlık, eski bir konaktaydı.

    H. E. Adıvar
  2. Alışılmışın sınırlarını aşan.
  3. Güçlü, önemli

    Fakat muazzam hakikatlere karşı göz yumanlardan değilim.

    A. Gündüz
  4. Kocaman, çok büyük.
  5. Ulu.
  6. Güçlü; önemli.
  7. Büyük, iri, cesim, mükerrem, mübeccel, koskoca.
  8. (en)Colossal.
  9. (en)Monumental.
  10. (en)Prodigious.
  11. (en)Royal.
  12. (en)Untold.
  13. (en)Enormous.
  14. (en)Tremendous.
  15. (en)Prodigous.
  16. (en)Strong.
  17. (en)Important.
  18. (en)Mighty.
  19. (en)Great.
  20. (en)Huge and imposing.
  21. (en)Astounding.
  22. (en)Maginificent.
  23. (en)Gigantic.
  24. (en)Lofty.
  25. (en)Large.
  26. (en)Large-scale.
  27. (en)Grand.
  28. (en)Huge.
  29. (en)Massive.
  30. (en)Titanic.
  31. (en)Stupendous.

muazzam şey

  1. (en)Beaut

muazzamat

  1. Büyük ve ağır işler. Muazzam şeyler. (Osmanlıca'da yazılışı: muazzamât)

Türetilmiş Kelimeler (bis)

muazzam şeymuazzamatmuazzebmuazzefmuazzelmuazmuaz ibni cebelmuazademuazalemuazemuabbermuabbirmuabbirınmuaccelmuaccelane
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın