muayyen ne demek?
- Belli, belirli
Sizi muayyen bir kimseye benzetmek istiyorum.
H. TanerFakat bu hususta daha muayyen bir tarzda konuşmak icap eder.
N. HikmetFakat bu hususta daha muayyen bir tarzda konuşmak icap eder.
N. Hikmet - Belirlenmiş, kararlaştırılmış
Yadırganan bir yığın eser, mimarinin sadece muayyen bir malzemeyi, muayyen bir gaye uğrunda kullanmaktan ibaret olmadığını gösterirler.
A. H. TanpınarBasit beden terbiyesi hareketleri dahi muayyen kaidelere uymayı, çalışmayı, terlemeyi icap ettirir.
M. Kaplan - Bilinen
Para muayyen ellerde birikiyor.
N. F. Kısakürek - Görülmüş olan, kat'i olarak belli olan, belli, ölçülü, tayin ve tesbit olunmuş, karalaştırılmış.
- Definite.
- Determined.
- Known.
- Fixed.
- Determinate.
- Given.
- Liquidated.
- Particular.
- Specific.
- Stated.
muayyen ma ada
- başka; dışında
muayyen maliyet
- Bk. belirli tümdeğer
Yorumlar
4. maddede ''karalaştırılmış'' yazıyor R harfi eksik gibi yani doğrusu kararlaştırılmış olmalı