moderate ne demek?
- Ilımlı, ılıman
- Yumuşatmak, yumuşamak
- Ilımlı kimse
- Mutedil
- Orta dereceli
- Orta, vasat
He's a moderate eater. / O ne az ne çok yer.
- Yatıştırmak, itidale getirmek
- Azaltmak, hafifletmek
- Başkanlık etmek, idare etmek.
moderate breeze
- Meltem
moderate correlation model
- Ilımlı korelasyon modeli