mizansen ne demek?
Kökeni: Fransızca
- Yönetmenin oyuncuları oyuna uygun bir uyum içine sokması için yaptığı hazırlık, çalışma.
- Bkz. Düzentileme
Piyes falsoları, yersiz mizansenleriyle devam ediyor.
Cahit Uçuk - Bir şeyi, bir durumu olduğundan değişik göstermek amacıyla hazırlanan düzen. Düzenti.
Bu bir mizansendi, inceden inceye düzenlenmiş bir sahne.
T. Buğra - Sahneye koyucunun belli bir oyun için oyuncuları düzene alması ve onları oyuna uygun bir uyum içine sokması için yaptığı hazırlık, çalışma. (Oyun düzeni, Sahneye koyma).
- Bk. oyun düzeni
- Bk. görünçlükleme
- Scene.
- Production.
- Direction.
- Stage direction.
- Mise en scéne
mizan
- Terazi.
- Tartı, ölçü aleti.
- Ölçü.
- Sağlama.
- Bir tüccarın, ticari durumunu, işinin genel sonucunu gösteren, belirli zamanlarda yaptığı hesap özeti.
- Maddi ve manevi alanlarda denge, hakkaniyet ve adalet ölçüsü.
- Bir işletmenin ticari durumunu, etkinliğinin genel sonuçlarını gösteren ve belirli zamanlarda hazırlanan hesap özeti.
- Terazi, ölçü, tartı.
- Trial balance.
- Adjusted trial balance, trial balance.
mizana
- Üç veya daha çok direği bulunan yelkenli gemilerde arka direk.
- Mizzen.
- Mizzenmast.