mikroskopik ne demek?
- Sadece mikroskopla görülebilen
- Microscopic.
sadece
- Yalnızca
- Sırf, yalnızca, başka bir şey bulunmaksızın
- Just.
- Only.
- Simply.
- Merely.
- Exclusively.
- Nothing but.
- Nigh but.
- Nothing else.
mikroskopi
- Bk. minigözlem bilgisi
- Mikroskopla inceleme.
- Bk. gözetleçbilim
- Microscopy.
mikroskop
- Bir mercek düzeneği yardımıyla küçük nesneleri büyütüp daha belirgin duruma getirmeye veya çıplak gözle görülmeyenleri göstermeye yarayan alet.
- Bk. minigözler
- Minigözleyen
- (Yun. mikros: küçük; scopein: bakmak) Küçük olan bir şeyi büyüterek inceleme imkânı veren ve ışıkla ya da elektronla çalışmasına bağlı olarak değişik tipleri bulunan alet.
- Maddelerin büyük görüntülerini elde etmek üzere kullanılan optik sistem.
- Çıplak gözle görülemeyecek küçük yapıların büyütülmüş görüntülerinin elde edilmesinde kullanılan optik araç.
- Fr. Gözle görülmeyecek kadar küçük cisimleri, çok defa büyük göstermeye yarayan alet.
- Bk. gözetıeç
- Microscope.
- Microscope