mess ne demek?
- Yapışmak, değmek, dokunmak.
- Karışıklık, düzensizlik, bozukluk
- Karışık şey
- Karışık durum, müşkül veya utandırıcı durum
- Tatsız yemek
- Çorba veya lapaya benzer yemek
- Daima aynı sofrada yemek yiyen kimseler, sofra arkadaşları
- Böyle arkadaşlarla yenen yemek
- Karmakarışık etmek
- Bozmak, kirletmek
- Karıştırmak, bozmak, kirletmek, pisletmek, asker sofrasında yemek yemek
mess about
- Oynayıp durmak, sinek avlamak
mess around
- Oyalanmak