memur ne demek?

  1. Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli

    Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır.

    T. Buğra
  2. Yükümlü

    Sen de kaçmamasına dikkat edeceksin. Muhafazasına memursun.

    R. H. Karay
  3. Görevli.
  4. Emir ile hareket eden. Emir altında olan. Vazifeli. Kendi istediği gibi olmayıp başka emre göre çalışan. Bir emir alan. Bir işe tayin olunmuş adam. (Osmanlıca'da yazılışı: me'mur)
  5. (en)White-collar.
  6. (en)Civil servant.
  7. (en)Government official.
  8. (en)Government employee.
  9. (en)Official.
  10. (en)White-collar worker.
  11. (en)Officer.
  12. (en)Incumbent.
  13. (en)Office holder.
  14. (en)Office-bearer.
  15. (en)Servant.
  16. (en)Public servant.
  17. (en)Employee.
  18. (en)Clerk.
  19. (en)Functionary.
  20. (en)Jobholder.
  21. (en)Member of the staff.
  22. (en)Office bearer.
  23. (en)Policeman.
  24. (en)Salaried man.

memur etmek

  1. Görevlendirmek.
  2. (en)To appoint, to commission.

memure

  1. Bayan memur
  2. (en)Female civil servant.
  3. (en)Female employee.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

memur etmekmemurememurenmemurınmemurinmemurin muhakematı kanunumemuriyetmemuriyet devrimemuriyet mahallimemuriyete başlayanmemudmemulmemul olmakmemummemume
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın