memur ne demek?
- Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli
Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır.
T. Buğra - Yükümlü
Sen de kaçmamasına dikkat edeceksin. Muhafazasına memursun.
R. H. Karay - Görevli.
- Emir ile hareket eden. Emir altında olan. Vazifeli. Kendi istediği gibi olmayıp başka emre göre çalışan. Bir emir alan. Bir işe tayin olunmuş adam. (Osmanlıca'da yazılışı: me'mur)
White-collar.
Civil servant.
Government official.
Government employee.
Official.
White-collar worker.
Officer.
Incumbent.
Office holder.
Office-bearer.
Servant.
Public servant.
Employee.
Clerk.
Functionary.
Jobholder.
Member of the staff.
Office bearer.
Policeman.
Salaried man.
memur etmek
- Görevlendirmek.
To appoint, to commission.
memure
- Bayan memur
Female civil servant.
Female employee.