memba ne demek?
- Kaynak, pınar
Siyah gözleri, siyah birer kaynar su memba gibiydi.
H. E. Adıvar - Bir şeyin çıktığı yer
Böyle bir siyaset, sabit ve payidar bir membadan çıkar.
M. Ş. Esendal - Bk. kaynak
- Rise.
- Head waters.
- Waterhole.
- Mother.
- Fount.
- Fountain head.
- Parent.
- Source.
- Spring.
- Well.
- Fountain.
- Origin.
- Derivation.
- Fountainhead.
- Resource.
kaynak
- Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz
- Bir şeyin çıktığı yer, menşe.
- Bir haberin çıktığı yer.
- Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge
- Araştırma ve incelemede yararlanılan belge.
- İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi.
- Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi.
- Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer.
- Yeraltı sularının kendiliğinden yeryüzüne çıktığı yer.
- Üretim-fayda yaratma etkinliğinde kullanılan her türlü unsur.
memba suları
- Içinde erimiş olarak mineraller bulunan, içme suyu olarak ya da sağaltım amacıyla kullanılan sular.
memba suyu
- İçinde erimiş mineraller bulunan, içme suyu olarak veya tedavi amacıyla kullanılan su
- Kaynak suyu.
- Spring water.